Yüksek Teknoloji ile Prostat Kanseri Tanısı ve Tedavisi
Prostat kanseri erkeklere özgü olan ve erkeklerde en sık görülen kanser tipidir. Prostat kanseri günümüzde yüksek başarı oranıyla tedavi edilebilmektedir. Özellikle lokalize haldeki yani vücuda yayılmamış prostat kanserinin tedavisinde cerrahi ile hastalıktan tamamen kurtulmak mümkündür. Kanserli prostatın vücuttan çıkarılması ile hasta tümöründen kurtulur ve yaşamına sağlıkla devam eder. Bu olumlu tablo son yıllarda gelişen sağlık teknolojileriyle birlikte daha da artmıştır. Günümüzde prostat kanserinin tanısı için özel geliştirilmiş olan füzyon biyopsi teknolojisi ve belki de tüm tıp disiplinleri arasında en sık prostat kanseri ameliyatında kullanılan robotik cerrahi teknolojisi prostat kanseri tedavisinin başarı oranını artırmaktadır.
Prostat Biyopsisinde Altın Standart: Füzyon Biyopsi
Prostat kanseri tanısı hastanın poliklinik ortamında rektal muayenesi ve kandan PSA bakılması ile başlar. PSA sonucundan emin olmak için aynı laboratuvardan birkaç gün arayla ikinci bir test yapılması da istenebilir. Elde edilen verilerde hastanın prostat kanseri olabileceği şüphesi varsa, biyopsiye başvurulur. Prostat biyopsisi, prostatın bazı bölümlerinden doku örneği alınmasını içerir. Daha önce yalnızca USG kılavuzluğunda hastalara biyopsi yapılır ve mevcuttaki bir tümörün neredeyse yüzde 30 oranında tespit edilmemesi riski söz konusu olurdu. Çünkü bu görüntüleme ile tümörün prostattaki konumundan emin olmak mümkün değildi. Günümüzde prostat MR+USG kılavuzluğunda biyopsiler yapılmaktadır. İşlem öncesi hastanın MR’ı çekilir ve buradaki görüntüler biyopsi cihazına aktarılır. Gerçek zamanlı USG görüntüsü ve detaylı MR görüntüsü birleştirilir. Nihayetinde yüksek seviye doğruluk oranıyla prostat biyopsisi elde etmek mümkün olur. Bu sayede hastanın prostatında tümör olup olmadığı tek bir biyopsiyle ortaya konabiliyor. Bu önemli, çünkü sadece USG ile yapılan biyopsilerde hastanın biyopsisi temiz çıkmasına rağmen, hastanın şikayetleri devam edebiliyor, kötüleşebiliyor ve hastaya bir kez daha biyopsi yapmak gerekebiliyordu. Bu süreçte de tümörün evresinin ilerleme riski söz konusu olabiliyordu. Günümüzde füzyon biyopsi sayesinde prostat kanserinin tanısı için hedefe yönelik, kesin, hassas biyopsi yapmak mümkün olabiliyor.
Robotik Cerrahi ile Prostat Kanseri Ameliyatı
2000’lerin başından beri prostat kanseri cerrahisinde kapalı yöntemlerin uygulamaları gün geçtikçe artmıştır. Kapalı ameliyat, minimal invaziv cerrahi olarak adlandırılır. Prostat kanseri ameliyatı yani radikal prostatektomi günümüzde yoğun olarak laparoskopik ve robotik cerrahi ile yapılmaktadır. Bunlar minimal invaziv yaklaşımlardır. Yani hastanın vücudunda cerrahi enstrümanları yerleştirmek için ufak delikler (1 cm kadar) ve prostatı çıkarmak için de 4-5 cm’lik bir kesi açılır. Prostat kanseri ameliyatının robot ile yapılması hasta için önemli avantajlar barındırmaktadır. Öyle ki, robotik cerrahi tıbbin birçok disiplininde kullanılsa da (KVC, jinekoloji, genel cerrahi vd.) en yoğun kullanıldığı branşlardan biri ürolojidir ve sağladığı faydalar nedeniyle de en çok kullandığı ameliyatlardan biri de prostat kanseri cerrahisidir. Robot sayesinde idrar yapmayı ve sertleşmeyi mümkün kılan dokulara zarar verme riski en aza iner, tümör kontrolü de en üst düzeyde yapılabilir.