robotik üroloji cerrahi nedir
  • 0

Robotik Ürolojik Cerrahi Nedir ?

Robotik ürolojik cerrahi ameliyatlarında cerrah hastanın yanında olmayıp, hasta ile ayni odada ya da yan oda da olabilir. Doktor robotun cerrah için özel tasarlanan konsolunda ameliyatı gerçekleştirmektedir. Cerrah konsolda hastanın yanında olan hasta konsolunun 4 adet fonksiyonları arttırılmış 540 dereceye kadar hareket kabiliyeti sağlayabilen kolları yönetmektedir. Kollar el bileğini model almaktadır. 2000 li yıllarda robotik sistemler cerrahi alana girmiştir. Tüm dünyada oldukça heyecan verici teknolojik gelişim olarak karşılanmıştır. Robotik  sistemlerin geliştirilmesine ilk olarak 1970’li yıllarda NASA öncülüğünde başlanmıştır.  Hastayı  uzaktan kumanda ile uzayda tedavi edilebileceği düşüncesi ya da savaş sırasında savaş bölgesinde yapılamayacak ameliyatlar için  başlanmıştır. ilk  olarak 1997 yılında Da Vinci Robotik sistemin prototipi ortaya çıkartılmış ve 2000 yılında da FDA onayı alınmıştır. 10 yıldır Türkiye’de aktif olarak kullanılan robotik cerrahi minimal invaziv laparoskopik cerrahi temelinde bir yöntemdir. Laparoskopik cerrahide cerrah tüm aletleri hasta basında direk kendi kullanır. Robotik cerrahide cerrah konsolunda uzaktan kontrol eder.

Da Vinci Robotik Cerrahi

Da Vinci robotu şu  ana kadar tek robot markası olarak gözükmektedir. Baska markalarda da halen calışmalar devam etmektedir. Önümüzdeki yıllarda çok sayıda robot markası ile karşılaşacağız. Bunun neticesinde su ana kadar az sayıda hastane de olan bu sistemler ilerleyen zamanda tüm hastanelerde olacaktır. Böylece Robotik cerrahi fiyatları açısından da ekonomik olarak herkesin bu tedavilere ulaşması kolaylaşacaktır.

Robotik cerrahi sistemlerinin, cerrah konsolu, hasta konsolu ve görüntü kulesi olmak üzere 3 ana bölümden oluşur. Robotik sistemler arasında da Vinci® Xi robotik cerrahi sistemi en gelişmiş ve en yaygın olarak kullanılanıdır.

 

Robotik Cerrahinin Ürolojide Uygulandığı Ameliyatlar

  • Radikal prostatektomi (Robotik Prostat Kanseri Ameliyatı)
  • Radikal Sistektomi
  • İleal neobladder
  • Piyeloplasti
  • Psoas hitch
  • Boari flap
  • Üreteral reimplantasyon
  • Donör nefrektomi
  • Adrenalektomi
  • Radikal ve Basit Nefrektomi (Robotik Böbrek Kanseri Ameliyatı)
  • Parsiyel nefrektomi (Robotik Böbrek Kanseri Ameliyatı)
  • Sakrokolpopeksi

Robotik Ürolojik Cerrahi Ameliyatını Robot Mu Yapiyor?

Tabiki Hayır…

Robot kavramı 21 yüzyıl icin oldukça çekicidir. Bu zamandaki bilim kurgu filmlerde de robot düşünmekte, birçok şeyi yapma yeteneğine sahip gösterilmiştir. Bundan dolayı hastaların aklına ilk gelen şey ”ameliyatımı robot mu yapacak?’’ olmaktadır. Ameliyatı CERRAH yapmaktadır. Robot cerrahınıza kolaylık sağlamaktadır. Cerrah konsoldan sadece rahat olarak robotun kollarını kullanmaktadır.

Robotun en büyük avantajı cerrahin ameliyat sahasını çok daha net, yakından ve 3 boyutlu görme imkanı saglamasıdır. Aynı zamanda robot kollarının fonksiyonları insan kolundan çok fazladır. 540 dereceye kadar hareket kabiliyeti sağlayabilen kolları vardır.

Ürolojik tüm ameliyatlarda olduğu gibi ameliyatı yapan doktorunda tecrübeli olması çok önemlidir. Başarılı ve daha az komplikasyonlu bir ameliyat için da Vinci cerrahisinde uzman bir doktora ameliyat olmak, ameliyatın kısa sürmesi sağladığı gibi, iyileşme sürenizi de hızlandırır. Doç. Dr. Serdar Aykan yaklaşık 10 yılda 200’den fazla robotik ürolojik cerrahi ameliyatı gerçekleştirmiştir.

robotik üroloji cerrahi nedir

Robotik Ürolojik Cerrahi – Da Vinci® Robotik Cerrahi Sistemi

Da Vinci® Si Robotik cerrahi sistemi, ergonomik olarak dizayn edilmiş bir cerrah konsolu, robotik kolları taşıyan bir ünite, 3 boyutlu görüntü veren bir optik sistem ve 540 dereceye kadar hareket kabiliyeti sağlayabilen cerrahi enstrümanlardan oluşmaktadır.

Standart Laparoskopik görüntüler tek bir kamera ile sağlanmakta ve 2 boyutlu görüntü vermektedir. Da Vinci® robotik cerrahi sistemi ise her bir gözümüze ayrı ayrı gelen yüksek çözünürlüklü iki adet fiber optik kameradan oluşmaktadır. Böylece cerrahi konsoluda oturan cerraha, tıpkı gözlerimizde olduğu gibi, derinlik hissi olan 3 boyutlu görüntü sağlanmaktadır.

Ayrıca bu kameralar ile operasyon alanı 10-12 kat büyütülebilmektedir. Bu sistem cerraha ameliyat esnasında laparoskopide olmayan derinik hissi sağlamakta, cerrah ameliyat sahasını ve anatomiyi daha ayrıntılı ve net olarak görebilmektedir. Laparoskopiye göre en büyük avantajlarından biridir.

Robotik Cerrahi enstrümanları 7 derece serbest hareket etme özelliğine sahip olan aletlerdir. Bu aletlerin uçları kendi eksenleri etrafında 540 derece dönebilmektedir ve insan elininin bilek hareketlerini taklit edebilmektedir. Ancak bu enstrümanlar insan elinden çok daha ufak boyutlarda olup, ameliyatlarda insan elinin uzanamayacağı yerlere ulaşabilmektedir.

Cerrahi konsolda, cerrah rahat bir şekilde oturabilmekte, ameliyat sahasının 3 boyutlu görüntüsünü görmekte ve robotik enstrumanları kumanda edebilmektedir. Bu sistemde, açık ve laparoskopik operasyonların aksine cerrah oturarak operasyon yapmaktadır. Böylece cerrah yorulmadan cok uzun süren operasyonları bile yapabilmektedir.

Robotik Cerrahi İle Ameliyat Olmanın Avantajları Nelerdir?

  • Daha az kanama
  • Daha az ağrı
  • Daha az hastanede kalış süresi
  • Daha iyi idrar kontrolü
  • Daha kısa sonda çıkarma süresi
  • Daha hızlı cinsel yaşama dönüş
  • Daha iyi kanserli dokuyu tanıma
  • Daha erken mobilizasyon
  • Daha erken barsak hareketlerinin normale dönmesi

Robotik Cerrahi Tarihçesi

1990’dan başlayarak robotik cerrahi alanında önemli gelişmeler oldu. AESOP ve ZEUS isimli iki robotik cerrahi cihazı geliştirdi.  AESOP’un işlevi ameliyatı yapan cerrahtan aldığı sesli komutları yerine getirmekti. Vücut içine giren kamera cerrahın “sağa git, sola git, yaklaş” gibi komutlarını alarak yerine getiriyordu. ZEUS ise günümüzde kullanılan robotik cerrahi cihazının ilk prototipiydi.  ZEUS’un kolları vücut içine sokulur, cerrah bir monitörden içerideki görüntüyü 2 boyutlu olarak izler ve elindeki enstrümanlar ile ameliyatı gerçekleştirirdi. ZEUS bu haliyle laparoskopik cerrahiye benzer bir donanımdı.

Ameliyat Yapılan İlk Robot: Mona

1997 yılında bugünkü robotik cerrahi cihazını üreten firma Mona isimli bir robot geliştirdi. İsme Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa adlı ünlü tablosu ilham oldu. Mucitler cihazın artık insanlar üzerinde kullanabileceğini düşündüğünden Mona’yı kullanacak bir cerrah aramaya başladı. Ancak cihazın FDA onayı olmadığı için cihazın üretildiği yer olan ABD’de de kullanılması mümkün değildi. Bu yüzden Belçika’da bir genel cerrah bulundu.

Dr. Jaques Himpens 72 yaşındaki bir kadın hastanın kolesistektomi ameliyatını robotla gerçekleştirdi. Bu, yapılan ilk robotik cerrahi ameliyatıydı. Doktor aynı gün bir kolesistektomi ameliyatı daha yaptı. Bir sonraki gün de cihazı kullandı ve iki hastasının arteriovenöz fistül ameliyatını robotla gerçekleştirdi.

Doktor bu çalışmalarını NEJM ve The Lancet gibi dünyanın en ünlü dergilerine yayın olarak sunmak istediyse de o gün için bir ameliyatın robotla yapılması imkansız göründüğünden bu çalışma reddedildi.

Robot Belçika’da ikinci bir merkezde daha kullanıldı. Brüksel Saint-Pierre Üniversite Hastanesinde robotik cerrahiyle ilk kez bir obezite cerrahisi ameliyatı yapıldı. Hastaya mide kelepçesi takıldı.

Günümüzün Robotuna Doğru

Cihazın yeni sürümü the da Vinci ismini aldı. Hala FDA onayı olmayan cihaz, Meksika, Almanya ve Fransa’da kullanıldı. Kolesistektominin yanı sıra Nissen Fundoplikasyonu ve kalp damar cerrahisi tarafından mitral kapak tamiri ameliyatlarında kullanıldı. Bu uygulamalar sonucu cihazın kalp damar cerrahisinde oldukça üstün yanlarının olduğu saptandı. Böylece the da Vinci 1998’de ilk kez bir kurum tarafından satın alındı. Almanya’da bulunan Leipzig Kalp Hastanesi cihazı ilk satın alan sağlık kurumu oldu.

Robotik Ürolojik Cerrahi

Aynı yıl içinde Avrupa’da 10 farklı sağlık kurumu daha cihazı satın aldı. Cihaz, genel cerrahi ve kalp cerrahisinin yanı sıra ürolojide de kullanılmaya başladı. İlk robotik radikal prostatektomi ameliyatı Fransa’da yapıldı. Hemen ardından Fransa’da başka bir merkez ve Almanya’da bir merkez daha prostat kanseri ameliyatını bu teknikle gerçekleştirdi. Bu çalışmalar yayın haline getirildi.

Cihazın 2000 yılında FDA onayı almasıyla birlikte Detroit’de bulunan The Vattikuti Institute ABD’deki ilk robotik prostatektomi ameliyatını gerçekleştirdi. Bu ameliyattan sonra robotik cerrahi teknolojisi önemli bir ivmelenme kazandı. Hatta bugün robotik radikal prostatektomi olarak isimlendirdiğimiz ameliyat bir süre Vattikuti Institute prostatektomi olarak tanımlandı.

Prostat kanserinde elde edilen başarılı sonuçların ardından robotik cerrahi 2003’te ilk kez mesane kanseri (robotik radikal sistektomi) tedavisinde de kullanıldı. 2004’te ilk kez böbrek kanseri ameliyatında (robotik parsiyel nefrektomi) uygulandı.

Ne mutlu ki aradan uzun bir zaman geçmeden aynı yıllarda ülkemizde de robotik üroloji ameliyatları yapılmaya başlandı.

Referanslar:

 

Add Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Hasta koordinatörü ile iletişime geçin