PNL Nedir ? Perkütan Nefrolitotomi (PNL) ameliyatı böbrek taşı tedavi seçenekleri arasında en çok kullanılan yöntemdir. Genellikle 2 cm’den büyük taşlarda sırttan yaklaşık 1cm’ lik kesiden yapılan endoskopik (kapalı) bir böbrek taşı ameliyatıdır.
Böbrek taşı ameliyatı yani PNL ameliyatının avantajı; ufak bir kesiden yapılmasından dolayı açık ameliyata kıyasla hastanın hastanede yatış süresini ve iyileşme süresini önemli derecede azaltmasıdır. Bu yöntem ile hastalar bir gün içerisinde ayağa kalkıp, en fazla birkaç gün içerisinde de normal hayatlarına dönebilmektedir.
Perkütan Nefrolitotomi (PNL) ameliyatında cerrah, radyolojik incelemede konumunu tespit ettiği taşa bir iğne yardımıyla ulaşır. Bunun için hastanın sırt bölgesinden yaklaşık 10 mm çapında bir delik açılır. Bu delikten nefroskop adı verilen bir alet yardımıyla böbrek taşına ulaşılır. Taş parçalara ayrılarak vücut dışına çıkarılır. Tüm taşlar temizlendikten sonra hastaya bir ucu böbrekte bir ucu da vücut dışında olan bir hortum (nefrostomi) takılır. Bu hortum hasta taburcu olmadan çıkarılır. İşlem süresi taşın büyüklüğüne göre değişebilmekle birlikte maksimum 2 saat sürer.
Böbrek taşının 2 cm’den büyük olduğu durumlarda en sık tercih ettiğimiz yöntem PNL’dir. Belirttiğimiz gibi PNL cerrahi bir girişimdir ve hastanın sırt kısmından küçük de olsa bir delik açılarak uygulanır. Yıllar içinde gelişen teknoloji bize PNL yerine birçok farklı tedavi alternatifi sundu. Ancak bu alternatifler çok büyük oranda küçük böbrek taşları için geçerlidir:
PNL uzun yıllardır başvurulan ve güvenle uygulanan bir yöntemdir. Tek dezavantajı ise hastanın sırtından bir delik açarak böbreğe ve taşa ulaşılmasıdır. Bu da işlem sırasında kanama ve enfeksiyon riskini diğer böbrek taşı tedavi yöntemlerinin daha üstüne çeker. Gelecek yıllarda büyük taşların tedavisi için RIRS yöntemine daha sık başvurulacağı düşünülmektedir.
Ameliyattan sonra hastaya idrar sondası ve nefrostomi tüpü takılır. Hastanın ameliyat sonrası ilk saatlerde ağrısı olabilir. 1 gün sonra sonda çıkarılır. 2-3 günlük bir yatışın ardından nefrostomi tüpü çekilen hasta sağlıklı bir şekilde taşsız bir böbrekle taburcu edilir. Mini PNL ve Mikro PNL’de yatış süresi kısalacaktır.
Eve çıktıktan sonra bol su tüketimi önerilir. Çok ufak kırıntı boyutundaki taşların idrar yolundan düşmeye devam ettiği görülebilir. Bu kırıntılar idrar yolundan çıkarken hastaya bazen acı ve tıkanma hissi verebilir. Bu durum eve çıktıktan sonraki ilk günlerde normaldir. Ancak hasta durumundan endişeleniyor, kendisini iyi hissetmiyorsa mutlaka hekimine ulaşmalıdır. Ayrıca ateş ve bulantı söz konusuysa da mutlaka doktor ile iletişimde olunmalıdır.
Hasta ve hasta yakınları tarafından böbrek taşı tedavisinde PNL’ye dair sık sorulan soruları cevapladık.
Günümüzde böbrek taşının açık cerrahiyle tedavisi neredeyse tamamen terk edilmiştir. Yapılan bütün tedaviler kapalı cerrahi ile gerçekleştirilmektedir. Bu sebeple hekiminiz “böbrek taşınızı kapalı cerrahi ile çıkaracağız” dediğinde “kapalı ama hangi yöntemle” diye sorabilirsiniz.
Böbrek taşı 2 cm’den büyükse PNL değerlendirilebilecek iki alternatif işlemden biridir. Daha önce de bahsettiğimiz gibi böbrek taşı tedavisinin farklı alternatifleri mevcuttur. Küçük taşlarda ESWL’yi, böbrekten çıkıp kanalda takılmış taşlarda ise URS’yi sıklıkla uygularız. Ancak böbreğin içinde yer alan büyük taşlarının tedavisinde PNL’ye başvururuz. Ek olarak RIRS dediğimiz idrar yolundan girerek yapılan işlem de bu tür büyük taşların tedavisi için bir seçenektir. Ancak 2-3 cm’den daha büyük taşlar şu an için RIRS ile tedavi edilememektedir. Karşımıza çıkan daha büyük taşlarda PNL tek alternatiftir. Literatürde çok daha büyük böbrek taşlarıyla karşılaşılmıştır. Tarihte karşılaşılan ve Guinness Dünya Rekorlar kitabına da giren en büyük böbrek taşının boyutu ise tam 13 cm’dir.
Evet takılır. Sondayla birlikte nefrostomi tüpüne de başvurulur. Nefrostominin bir ucu böbrekte PNL yapılan yere takılır diğer ucu ise dışarı verilir. Böylece kalan taş parçaları böbrekten atılır. Ayrıca kanama ve enfeksiyon riski takip edilir. İşlemden bir gün sonra nefrostomi çekilir. Öncesinde ise böbrekte taş kalıp kalmadığı kontrol edilir. İkinci günde de hastanın sondası çekilir. Her şey yolundaysa taburculuk işlemi yapılır.
Hastamız, işlemden ortalama iki gün sonra nefrostomisi ve sondası çekilerek taburcu edilir. Evde üç dört gün istirahat etmesi belirtilir. Küçük taş kırıntıları idrarla çıkmaya devam eder. Bu yüzden idrarda tıkanma ve böbrekte ağrı hissi duyulabilir. Bu normal bir durumdur ve geçicidir.
Hastanın bu dönemde bol sıvı tüketmesi, ağır kaldırmaması, uzun yolculuklara çıkmaması, fiziksel antrenman yapmaması önerilir. Ameliyattan ortalama 10 gün sonra hasta normal yaşamına tamamen dönebilir. Bulantı, kusma, ateş, hiç idrar yapamama, aşırı ağrı söz konusu olursa üroloji uzmanıyla iletişime geçilmelidir.
PNL, böbrek taşını kırmada yüksek bir başarı oranına sahiptir. Literatürde bu oran yüzde doksan olarak belirtilmektedir. Cilt dokusunu delerek doğrudan taşa müdahale edildiği için böbrek taşı tedavisinde oldukça etkili bir metottur. Biz de kliniğimizde perkütan nefrolitotomi uygulandığımız hastalarda oldukça tatmin edici sonuçlar görüyoruz.
Evet. 1-2 cm arası taşlara Mini PNL ve Mikro PNL işlemleri uygulanabilir. Buradaki önemli olan bu işlemlerde hastanın vücudunda açılan deliğin çok daha küçük olması ve küçük nefroskop ve aletlerle tedavinin yapılmasıdır. Bu şekilde hastanın kanama ve enfeksiyon riski daha da azalır ve hastanede kalma süresi de azalır. Ayrıca işlemden sonra nefrostomi takılmasına da gerek duyulmayabilir.
Çok taşlı böbreklerde tek bir ameliyatta tüm taşlar temizlenemeyebilir. Bu sebeple nadir de olsa ilk işlemden 2 gün sonra ikinci bir PNL operasyonuna gerek duyulabilir.
İşlem genel anestezi altında yapılır. Bu sayede işlem sırasında bir ağrı söz konusu olmaz. Ameliyattan sonra idrar yaparken ağrı, sızı söz konusu olabilir. Bunun nedeni hastanın vücudunda küçük de olsa bir delik açılması ve taş kırıntılarının idrar yoluyla dökülmeye devam etmesidir.
Operasyon, hastanın sırtından bir iğne ile böbreğe ulaşarak yapılır. İşlemin en önemli dezavantajı da böbreğe vücut dışından bir iğne sokulmasıdır. Bu da böbrekte kanamaya ve enfeksiyona neden olabilir. Nihayetinde de böbreğe hasar verebilir. Bu oran yüzde bir civarındadır. Bu sebeple RIRS yöntemi büyük taşların (2-3 cm) tedavisinde başvurulan bir diğer tedavi olmuştur. RIRS, bugün için sınırlı sayıda merkez ve hekim tarafından uygulanmaktadır. Ancak hızla yaygınlaşacağı düşünülmektedir. Biz de kliniğimizde bu yöntemi doğru hastalarda uygulayarak oldukça başarılı sonuçlar elde ediyoruz.
Evet, SGK anlaşmalı hastane ve kliniklerde maliyetin önemli bir kısmını SGK karşılamaktadır.
Not: Bu içerik Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Serdar Aykan tarafından yazılmıştır. Dr. Aykan ürolojik hastalıkların tanı ve tedavisi üzerine 20 yıldan uzun bir kariyere sahiptir. Randevu ve detaylı bilgi almak için telefon ve mail üzerinden kendisine ulaşabilirsiniz.
Prostat Büyümesi Tedavisi Prostat büyümesi ürolojide en sık karşılaştığımız rahatsızlıklardan biridir. Prostat büyümesi tedavisi günümüzde…
Mesane Kanseri Tedavisi Mesane kanseri tedavisi olgudan olguya farklı stratejileri içerebilir. Mesanenin yani idrar torbasının…
Böbrek Kanseri Tedavisi Böbrek kanseri tedavisi nedir, sorusunun en net yanıtı, ameliyattır. Böbrekteki tümörü ya…
Prostat Kanseri Tedavisi Prostat kanseri tedavisi günümüzde yüksek başarı oranlarıyla, güvenli bir şekilde yapılmaktadır. Prostat…
Voiding Sistoüretrografi Nedir? Hastada kronikleşmiş ve nedeni tam olarak saptanamayan idrar yapma sorunlarının nedenini ortaya…
Kadın Ürolojisi Nedir? Sık Görülen Rahatsızlıklar ve Tedavileri Ürolojinin ilgi alanlarından, alt başlıklarından biri de…