Prostat kanseri erkeğe özgü olan ve erkeklerde en sık görülen kanser türü. Günümüzde özellikle lokalize yani prostatla sınırlı olan kanserlerin tedavisi çok yüksek başarı oranlarıyla yapılabilmektedir. Ancak, her zaman en iyisi kanser olmamak, hiç bu tür tedavilerle uğraşmak zorunda kalmamaktır. Kanserin getireceği fiziksel, psikolojik, sosyal ve maddi yüklerle böylece hiç karşılaşmamaktır. Bu her zaman mümkün olmamakla birlikte alabileceğimiz bazı önlemlerle prostat kanserine yakalanma riskimizi azaltabiliriz.
Belirteceğimiz bu önlemler prostat kanseriyle mücadelede bize iki şekilde faydalı olabilir. İlki, kanserin hiç ortaya çıkmamasını sağlamak. İkincisi ise hasta prostat kanseri tanısı alsa bile hastalığın seyrinin, tedavisinin ve tedaviden sonraki sürecin daha iyi gitmesine olanak tanımak.
Prostat kanserinin, hatta tüm ürolojik kanserlerin en önemli nedeni sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanımı. Yapılan farklı çalışmalarda prostat kanseri oluşumunun yüzde 30 oranında sigaraya bağlı olabildiği de belirtilmiştir. Bununla birlikte prostat kanseri tanısı almış sigara içen ve içmeyen iki kişi kıyaslandığında da hastalığın seyrinin sigara içenin aleyhine işlediği de biliniyor. Öyle ki, sigara içenlerde hastalık daha hızlı ilerleyebiliyor ve bu da can kaybı riskini artırıyor.
Fazla kilo ya da obezite ile prostat kanseri ilişkisi arasında yapılan çalışmalar olsa da net bir ilişki olduğu henüz saptanamadı. Ancak, ideal kiloda kalmanın hem kanser riskini azalttığı hem de tanı aldıktan sonra hastalığın ilerleyişini yavaşlatabildiği paylaşılıyor.
Sağlıklı beslenmek kanserden korunmada olmazsa olmazlardan ve elimizdeki en güçlü silahlardan. Taze sebze, meyve tüketimine ağırlık vermek, şeker ve beyaz undan kaçınmak, hayvansal yağları fazla tüketmemek burada dikkat edilecek noktalar. Balık burada güvenli bir seçenek. Omega 3 yağ asitleri prostat kanserinden korunmaya yardımcı olabilir. Yapılan bazı çalışmalarda kesinliği ortaya konulmuş olmamakla birlikte domates, soya, yeşil çay ve kahvenin prostat kanserini önlemeye yardımcı olma ihtimali de tartışılıyor.
Egzersiz yapmak ve fit kalmanın prostat kanseri riskini azaltabileceği neredeyse net bir şekilde ortaya konmuştur. Yapılan farklı çalışmalarda düzenli spor yapmanın prostat kanseri riskini yüzde 10 ila 30 oranında azalttığı paylaşılırken, can kaygı riskini de yarı yarıya indirebileceği belirtilmektedir.
40 yaşını geçmiş her erkeğin en azından bir kere üroloji muayenesine gitmesi önerilir. Bununla birlikte yılda bir kez aile sağlığı merkezlerinde dahi bakılabilen kandan çalışılan PSA testi verilmesi önerilir. 50 yaşından sonra ise yılda bir üroloji muayenesi önerilir. Böylece kişide kanser saptanırsa dahi hasta doğru tedaviyle kanserinden tamamen kurtulup, yaşamına sağlıkla devam edebilir.
İdrar Retansiyonu, Mesanenin Tam Boşalamaması İdrar retansiyonu kişinin idrar yapabilmesine rağmen, mesanesindeki idrarın tam olarak…
Yaşlanma ile Ortaya Çıkan Ürolojik Sorunlar Yaşlanmayla birlikte birey birçok farklı hastalıkla karşı karşıya kalabilir.…
Prostat Büyümesi Tedavisi Prostat büyümesi ürolojide en sık karşılaştığımız rahatsızlıklardan biridir. Prostat büyümesi tedavisi günümüzde…
Mesane Kanseri Tedavisi Mesane kanseri tedavisi olgudan olguya farklı stratejileri içerebilir. Mesanenin yani idrar torbasının…
Böbrek Kanseri Tedavisi Böbrek kanseri tedavisi nedir, sorusunun en net yanıtı, ameliyattır. Böbrekteki tümörü ya…
Prostat Kanseri Tedavisi Prostat kanseri tedavisi günümüzde yüksek başarı oranlarıyla, güvenli bir şekilde yapılmaktadır. Prostat…