Varikosel Nedir ? Tanı ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir ?
Testisin kan dolaşımının boşaltımını sağlayan venlerin(toplardamarların) anormal genişlemesi olarak tanımlanır. Ağrı, rahatsızlık hissi, testis torbasında (skrotum) kıvrımlı damarların hissedilmesi gibi şikayetlere neden olabilir. Herhangi bir şikayeti olmayan ancak kısırlık nedeniyle araştırılan hastalarda varikosel saptanabilir.
Varikosel olan bir erkeğin çocuğu olur mu?
Hastalarımızdan gelen en sık soru, varikosel olan bir erkeğin çocuğu olup olamayacağıdır. Varikosel erkek infertilitesinin en sık görülen ve tedavi edilebilir nedenidir. Yapılan çalışmalarda varikosel genel olarak erkeklerin %15’inde, kısırlık nedeniyle başvuran erkek hastaların ise %40’ında görülebilmektedir. Avrupa Üroloji Derneğine göre varikosel, erişkin erkeklerin %12’sinde görülmesine karşılık sperm değerlerinde bozukluk olan hastaların %26’sında saptanmaktadır. Sol testiste sağa oranla daha sık oranda görülmektedir. Tek başına sol varikosel görülme sıklığı %90 iken tek başına sağ tarafta görülme sıklığı oldukça düşüktür (%2 civarındadır). Varikosel varlığında testiste hasar gelişimi olmaktadır. Varikoselin şiddetine göre testis hacminde azalma veya anormal derecede küçülme görülebilmektedir. Tedavi gören hastaların %60-80’inin sperm tetkiklerinde iyileşme görülmekte ve gebelik oranlarınında %20-60 oranında artttığı gözlemlenmektedir.
- Testis içi ısı artışına bağlı gelişen hasar. Toplayıcı damarlarda kan göllenmesine bağlı gelişen ısı artışı sperm üretiminin durmasına neden olmaktadır.
- Artan testis içi basınçtır. Değişen hücreler arası sıvı denge değişikliği hormonların taşınmasını etkilemektedir.
- Damar kasılmalarına bağlı gelişen beslenme bozukluğu sperm üretiminin etkilenmesine neden ol
- Leyding hücrelerinin (testosteron üreten hücreler) fonksiyon bozukluğu, tübüler yapıda bozulma, interstisyel fibrozis ve azalmış sperm üretimi gibi etkiler varikoselin zararlı etkileri arasındadır.
- Leydig hücre fonksiyon bozukluğuna bağlı testosteron düzeyinde azalma görülebilmektedir. Sperm üretiminin sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için en az 20 ng/dl olmalıdır.
- Toplardamarda göllenmeye bağlı artan oksijensiz ortamın sonucunda gelişen reaktif oksijen radikallerinin sperm üretiminden sperm fonksiyon bozukluğuna kadar tüm seviyelerde hasara neden olabileceği gösterilmiştir.
- Anti-Sperm Antikor (ASA)seviyesinin varikoselli hastalarda daha yüksek oranda bulunduğu saptanmıştır. Kısırlık sebebi ile başvuran hastaların yaklaşık %10’unda ASA saptanırken varikoseli olan hastaların %24-32’sinin sperm sıvılarından ASA saptanmaktadır.
Sperm tahlili incelemerinde varikoselin sperm sayısının ve hızının azalması ile sperm yapılarını bozduğu için hastalığın kısırlık ile sonuçlandığı bilinmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü 2010 Yılı Semen Parametreleri | |
Parametre | Tanımlanan Alt Sınır |
Semen hacmi (mL) | 1.5 (1.4-1.7) |
Sperm konsantrasyonu (mL başına 106) | 15 milyon/ml (12-16) |
Toplam sperm sayısı (ejekulat başına 106) | 39 milyon /ml (33-46) |
Total motilite (%) | 40 (38-42) |
Progresif motilite (ileri hareketli) % | 32 (31-34) |
Canlılık (canlı sperm hücresi) % | 58 (55-63) |
Sperm morfolojisi (normal yapı) % | 4 (3.0- 4.0) |
Varikosel Nasıl Anlaşılır ? Tanısı Nasıl Konur?
- Muayene
- Renkli Doppler Ultrasonografi (USG)
- Venografi, Termografi ve Sintigrafi
Evreleme
- Subklinik Varikosel: Fizik muayene ile tespit edilemez, radyolojik olarak ortaya konur.
- Evre 1 Varikosel: İstirahatte iken belirti vermeyen, ıkınma ile tespit edilen varikoseldir.
- Evre 2 Varikosel: Ayakta iken toplayıcı damarlar muayene ile ele gelebilir fakat gözle fark edilmez
- Evre 3 Varikosel: Ikınma gerektirmeksizin dışarıdan gözle fark edilebilen varikoseldir.
Tedavi
Hastalardan sık gelen bir diğer soru, varikoselin kendi kendine geçip geçmeyeceğidir. Maalesef böyle bir durum söz konusu değildir. Varikosel tedavi edilmezse ilerler ve testis boyutlarında küçülme ve varikosel boyutunda da genişleme olabilir. Neticede sperm parametrelerininde gittikçe azaldığı görülür.
Erkek kısırlığının nedenleri arasında en sık uygulanan cerrahi varikoselektomidir. Cerrahi başarısı %90’dır. Subinguinal mikroskoik varikoselektomi en sık tercih edilen yöntemdir. Inguinal kanalın açılmaması sonucu hızlı bir iyileşme sağlanmaktadır.
Varikoselektomi hastaların %60-80’inin sperm tetkiklerinde belirgin düzeyde iyileşme sağlayabilmektedir.
Gebelik oranları %20-60 arasında değişmektedir. Varikoseli bulunan ve sperm değerlerinden en az bir tanesi bozuk olan hastalarda varikoselektomi ile gebelik oranının 2.8 kat arttığını göstermişlerdir.
Azospermik yani hiç spermi bulunmayan varikoselli hastalarda gerçekleştirilen varikoselektomi operasyonu sonucu %60 yakın oranlarda semen analizinde sperm görüldüğü bildirilmiştir. Sperm değerleri normal olan hastalara ameliyat önerilmemektedir. Çocuk hastalar hariç ağrı, rahatsızlık hissi gibi durumlarda sperm değerleri normal olan hastalara kliniğimizde varikosel ameliyatı önerilmemektedir.