Androloji Nedir ?
Üroloji uzmanlığının ilgi alanlarından biri olan androloji erkek üremesi ve cinsel sağlığını konu alır. Androloji, erken boşalma, erkek kısırlığı, ereksiyon sorunları, cinsel isteksizlik, penisteki şekil bozuklukları, testis hastalıkları, sertleşememe gibi erkek cinsel sağlığıyla ilintili birçok farklı sağlık sorununu inceler, tanı koyar ve tedavi etmeye çalışır.
Androloji ve Erkek Cinsel Sağlığı Hakkında Bilmemiz Gerekenler
İlk olarak şunu belirtmek gerekir ki, kadınlar gibi erkeklerde yaşamları boyunca çeşitli cinsel sağlık problemleriyle karşılaşır. Bu durumda bunun bir sağlık sorunu olduğunu kabul etmek ve konunun uzmanına başvurmak gerekir.
Erkeklerde yaşlanmayla birlikte testosteron seviyesi düşmeye başlar. Bu süreç kadında östrojen hormonunun düşmesi ve menopoza girişle benzeştirilebilir. Ancak kadınların aksine erkeklerde testosteron hormonu tamamen yok olmaz. Ayrıca üreme hormonu kapasitesi de azalmasına rağmen halen çalışmaya devam eder. Çocuk sahibi olmak hala mümkündür. Kadınlarda ise östrojen hormonu bir noktada tamamen yok olur. Çocuk sahibi olma imkanı neredeyse tamamen ortadan kalkar.
Erkeklerde “şu yaştan sonra testosteron azalır, cinsel istek düşer, sertleşme problemi ortaya çıkar, çocuk sahibi olmak güçleşir” gibi kesin bir yorum yapmak mümkün olmasa da, 50 yaşından sonra ürolojik olarak takip önemlidir. Yıllık yapılacak bu muayenelerde erkek hem androloji açısından hem de prostat büyümesi, prostat kanseri ve diğer ürolojik hastalıklar açısından değerlendirilir.
Testosteron Hormonu Ne İşe Yarar?
Testosteron en yalın haliyle erkeklik hormonu olarak özetlenebilir. Testis içinden salgılanır ve sperm üretimini ve üretilen spermin miktarını/kalitesini ciddi oranda etkiler. Erkek cinsel sağlığının her aşamasında etkili bir hormon olmakla birlikte, erkeklerde kas ve kemik gelişimi açısından da önemlidir.
Testosteron hormonunda azalma tüm erkeklerin yüzde 30-35’inde görülür. Testosteron, genellikle cinsellikle bağdaştırılmasına karşın erkek sağlığına daha farklı olumsuz etkileri de söz konusudur. Bunlar nelerdir:
- Çocuk sahibi olmama
- Sertleşme sorunu
- Cinsel isteksizlik
- Ruh ve zihinsel fonksiyonlarda bozulma, depresif ruh hali
- Kas gücünde azalma
- Kemik yapısında bozulma
- Kan hücreleri, kalp sağlığı ve lipit metabolizmada düzensizlik
- Osteoporoz
- Göbek bölgesinde yağlanma
- Uyku bozuklukları
- Cilt değişiklikleri
Sperm testi (Spermiogram) nedir?
Sperm testi, spermiogram ya da semen analizi erkeklerin üreme kapasitesini ölçtüğümüz bir testtir. Sperm testi, erkek semeninin mikroskop altında laboratuvar ortamında incelenmesini kapsar. Özellikle 1 yıldır doğal yolla çocuk sahibi olmaya çalışan ancak gebelik elde edemeyen çiftlerde hem kadının hem erkeğin bazı testler vermesi istenir. Erkeğin verdiği en önemli test ise sperm testidir. Sperm testi ile gebeliğin sağlanamamasında erkek kaynaklı bir sorun var mı tespit edilir. Sperm testi ile semenin volümü, mililitre başındaki spermiogram sayısı, spermin hareketliliği, şekli ve anatomik yapısı incelenir.
Sperm Testi Nasıl Yapılır?
Sperm testinden önce 2-4 günlük bir cinsel perhiz yapılması gerekir. Hastane ortamında, steril koşullarda, özel bir oda da erkek kendisine verilen kabın içine semenini bırakır. Bu numune laboratuvar ortamında incelenir ve erkeğin sperm değerleri ortaya konur. Numuneyi verirken steril kaba temas edilmemesi, semenin tamamının kaba boşaltılması ve numuneyi verirken sabun, jel gibi kayganlaştırıcı maddelerin kullanılmamasına özen gösterilmelidir. Test 1 gün içinde sonuç verir. Testi verdiğiniz günün ertesi günü hekiminize muayene gidebilir ya da iletişime geçebilirsiniz.
Sperm testi hemen hemen her hastanede yapılan bir testtir. Bize de hastalarımızdan Emsey hastanesi sperm testi yapılıyor mu? soruları gelmektedir. Evet, biz de hastalarımıza Emsey hastanesinde sperm testi yapıyoruz. Öte yandan sperm testinin evde verilmesini tercih etmiyoruz. Bunun birçok nedeni var. Öncelikle testin kısa bir süre içinde laboratuvara teslim edilmesi gerekir. Bu koşul sağlansa bile hijyenik koşulların tam sağlanamaması riski ve bazı güvenlik endişeleri nedeniyle sperm testinin bir sağlık kuruluşunda verilmesi gerekir.
Spermimi Dondurabilir miyim?
Evet, sperminizi dondurabilirsiniz. Sperm testiniz spermlerinizin sağlıklı olduğunu söylüyor ancak bugün için çocuk sahibi olmak istemiyorsanız sperminizi dondurabilirsiniz. Bu hiçbir zararı olmayan bizim de hastalarımıza önerdiğimiz bir uygulamadır. Dondurulan sperm sağlık kuruluşlarında bu iş için özel hazırlanmış odalarda uzun yıllar muhafaza edilebilmektedir.
Sperm Kalitesi İçin Dikkat Etmemiz Gerekenler Nelerdir?
Erkek spermi genetik ve/veya çevresel nedenlerle üreme becerisini kaybedebilir. Yaşlılık, geçirilen hastalıklar, stres, beslenme, obezite, sigara, aşırı alkol, kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, cinsel yolla bulaşan hastalıklar spermin yapısını ve dölleme yeteneğini bozabilir. Peki, sperm kalitemizi korumak için neler yapabiliriz?
- Yüksek kolesterolden, hipertansiyondan ve şeker hastalığından kendimizi korumaya çalışalım.
- Sigara ve alkolden uzak duralım.
- Antidepresan ve antibiyotik kullanımına dikkat edelim.
- Stresi yönetmeyi öğrenelim.
- Tek eşliliği benimseyelim. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar spermin hareketliliğini olumsuz yönde etkileyebilir.
Ereksiyon Problemine Neden Olan Durumlar Nelerdir?
Erkeklerde sertleşme sorunu psikolojik ve fizyolojik nedenlerle görülebilir. Kimi zaman sadece fizyolojik veya psikolojik bir sorun sertleşmeyi sekteye uğratırken, kimi zamanda bu iki durum birleşerek ereksiyon problemine neden olur.
Psikolojik Nedenler
Başımıza herhangi bir sağlık problemi geldiğinde stres bu sorunun nedenlerinden biri olarak gösterilir. Ancak ne derecede etkili olduğu tartışılır. Şunu belirtmemiz gerekir ki, aşırı stres ve endişe sertleşmeyi gerçekten olumsuz etkileme potansiyeline sahiptir. Örneğin, cinsel açıdan aktif bir erkek ciddi bir ekonomik problemle karşı karşıya kalırsa ya da işten kovulursa “stres, endişe, başarısızlık hissi, depresyon gibi sorunlar bir araya gelip ereksiyon halini olumsuz etkileyebilir. Bu durumda penil mekanizmalar normaldir. Ancak beynin penise gönderdiği sinyaller de bozulma olur. Psikolojik nedenlerden kaynaklanan ereksiyon problemleri kişiden kişiye değişir. Daha rahat bir ruh haline sahip ve evinde de huzurlu, mutlu olan bir erkekte bu durumun görülme riski de azalacaktır.
Biz kliniğimizde yapısal (fiziksel) bir sertleşme sorununa ilaveten psikolojik faktörlerinde eklenmesiyle ereksiyon problemi yaşayan hastalarla daha sık karşılaşıyoruz. Yani, mevcutta var olan yapısal bir sorunu ilave psikolojik faktörler daha görünür kılıyor. Bunun farkına varmak önemli. Çünkü tedaviyi de buna göre planlıyoruz.
Fiziksel Nedenler
Birçok farklı yapısal sorun, sertleşme becerimizi olumsuz etkileyebilir. Bunlar nelerdir?
Damar hastalıkları
Ereksiyon problemine en sık neden olan hastalıktır. Damar hastalıklarından dolayı penis sertleşmek için ihtiyacı olan kan akışını alamaz. Kan penise ulaşsa bile penis içinde yeterince kalamaz. Bu da sertleşmenin sürekliliği bozar. Bildiğimiz gibi penis içinde bulunan damarların kanlanması ile sertleşme mümkün olur.
Damar sertleşmesi ve damar sistemini etkileyen hastalıklar, ereksiyonu en sık etkileyen damar hastalıklarıdır. Bu tip hastalıkların genellikle 50 yaş sonrası ortaya çıktığı bilinmektedir. Ayrıca sigara, tansiyon, diyabet ve obezite de damar hastalıklarına yol açabilir ve kişide sertleşme problemi görülebilir.
Sinir sistemi hastalıkları
Beynimiz tüm vücudumuzdan sorumludur. Beyin ve sinir sistemimizde görülen hastalıklarda ereksiyon bozukluklarının nedeni olabilir. Örneğin, omurilik yaralanmaları, beyin damar hastalıkları ve beynin alt kısmında bulunan hipofiz bezi sorunları sertleşmeyi olumsuz etkileyebilir.
İlaçlar
Kardiyolojik ve psikiyatrik hastalıklarda kullanılan ilaçların bir bölümü sertleşme problemine yol açabilir.
Hormonal nedenler
Yukarıda belirttiğimiz gibi testosteron hormonu erkek cinsel sağlığı açısından oldukça önemlidir. Testosteron düşüklüğüyle birlikte cinsel isteğin sekteye uğrayabileceği kabul edilir. Ancak her düşük testosteron durumunda da sertleşme kaybı söz konusu değildir. Fakat cinsel isteksizlik mevzu olduğunda doğal olarak sertleşme sorunu da ortaya çıkabilmektedir.
Ereksiyon Problemine Neden Olan Durumlar: Sonuç
Sertleşme sorunu genellikle birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle görülür. Örneğin, hipertansiyonu olan, sigara kullanan, diyabeti olan 50 yaş üzeri bir erkekte sertleşme problemi ortaya çıkabilir. Damarsal bir hastalığı olan, yoğun stresli bir dönemden çeken, aşırı kilolu, alkol ve sigara tüketen bir erkekte sertleşme sorunu görülebilir.
Sertleşme Sorunu Tanısı Nasıl Koyulur?
Günümüzde sertleşme bozukluğunun farklı tedavi alternatifleri mevcuttur. Hastaya en doğru tedaviyi uygulayabilmek için en doğru tanıyı koymak gerekir.
Sertleşme bozukluğunun tanısında hasta öyküsü ve fiziksel muayene detaylıca incelenir.
Hasta Öyküsü
- İlaç kullanımı var mı?
- Sigara içiyor mu?
- Kahve, alkol tüketimi var mı? Nasıl?
- Uyuşturucu madde kullanımı söz konusu mu?
- Daha önce geçirilmiş ameliyat var mı?
- Kalp hastalığı var mı?
- Hormonal bir hastalık mevcut mu?
Ayrıca kişinin genel yaşantısıyla, psikolojik durumuyla ve cinsel aktivitesiyle ilgili bilgi almak önemlidir.
Fizik Muayene
- Fiziksel muayene: Penisteki damar ve sinir fonksiyonları elle muayene edilir.
- Uykuda sertleşme testi: Her sağlıklı erkeğin uyku esnasında ereksiyon olması beklenir. Hastanın penisine yerleştirdiğimiz iki küçük cihaz ile uyku esnasında sertleşip sertleşmediğini, sertleşiyorsa bu sürenin ne kadar olduğunu kontrol ederiz.
- Kan testleri: Rutin kan testlerinin yanı sıra bazı spesifik testler de istenebilir.
- Damarsal değerlendirme: Damar hastalıkları ereksiyon kaybının en önemli nedenidir. Bu yüzden penis damarlarını incelemek için farklı testler yapılabilir.
Tedavi
Sertleşme bozukluğunun tedavisi iki başlıkta incelenir. Hasta hipertansiyon veya sinir sistemi hastalıkları gibi fiziksel bir sorun nedeniyle sertleşemiyorsa bu probleme yönelik tedavi planlanır. Ancak hasta gençse, kan ve idrar parametrelerinde bir sorun yoksa fiziksel muayenesinde her şey yolundaysa psikolojik etkenlerden şüphelenilir. Tedavi de buna göre planlanır.
Fiziksel nedenlere bağlı sertleşme sorununda tedavi
Sertleşme güçlüğünde temel olarak 5 tedavi yöntemi vardır: ilaçlar, ESWT (şok dalga tedavisi), penis içine enjeksiyon ve penis protezi.
İlaçlar
Sertleşme güçlüğü tedavisinde genellikle ilk aşama ilaç kullanımıdır. Erkekler bu ilaçları cinsel aktiviteye başlamadan alır. Nihayetinde cinsel temas sırasında ortaya çıkan doğal sinyaller güçlenir. Sertleşme sağlanır. Piyasada birçok farklı ilaç bulunmaktadır. Bu ilaçlar 4 saatten 36 saate kadar sertleşme sağlayabilir. Erkekler bu ilaçlardan birini seçmeden önce mutlaka bir üroloji uzmanıyla görüşmelidir. Çünkü bazı ilaçlar geçici de olsa sırt ağrısı, baş ağrısı, kas ağrısı gibi yan etkiler gösterebilir.
Vakum cihazı
Vakum cihazı, plastik bir silindir formundadır. Vakum pompası ve penisin köküne yerleştirilen elastik bir banttan oluşur. Penis bu silindirin içine sokulur. Dışarı doğru hava pompalanır. Vakum etkisiyle sertleşme sağlanır. Silindir penisten dışarı çıkarılır. Böylece ortalama yarım saatlik bir sertleşme sağlanır. Kullanımı kolay bir alet olması ve yeterli süre sertlik sağlaması olumlu yönleridir. Peniste morarma ve his kaybına neden olması ise olumsuz yanlarıdır.
Penis içi enjeksiyon
İlaç tedavisinde başarısız olunan hastalarda ikinci bir alternatif olarak tercih edilir. İnce bir iğne yardımıyla penis içine damar genişletici ilaçlar enjekte edilir. Harekete geçen damalarda kanlanma olur ve penis sertleşir. Erkek ilişkiye girmeden bu iğneyi kendi kendine yapabilir. Penise iğne yapmak ilk uygulamalarda erkek hastalarımızın büyük bir kısmı için kolay değildir. Zamanla bu işlem kolaylaşır. Sertleşmek için bu yöntemi tercih eden erkeklerin düzenli aralıklarla ürologlarını ziyaret etmeleri gerekir.
Penis protezi
Penis protezi ya da mutluluk çubuğu olarak adlandırılır. Bu yöntemle penis içine ameliyathane ortamında iki sentetik silindir konumlandırılır. Piyasada farklı protez türleri mevcuttur. Hastanın genel sağlık durumuna göre, üroloji uzmanı ve hasta hangi protez çeşidiyle tedaviye devam edeceklerine karar verir. Özellikle diğer yöntemlerin sonuç vermediği olgularda penis protezine başvurulur. Doğru hastalarda (kanser geçmişi olan hastalarda, şeker ve tansiyon hastalarında) yüksek bir başarı oranı söz konusudur.
ESWT
ESWT işleminde penise şok dalgaları gönderilir. Yeni kan damarlarının oluşması amaçlanır. Böylece sertleşme yeniden sağlanır. ESWT’nin en önemli avantajı kalıcı bir sertleşme sağlayabilmesidir.
Avrupa Üroloji Birliği de tedavi kılavuzunda sertleşme güçlüğü çeken hastaların tedavisinde ESWT’nin ürologlar tarafından ilk seçenek olarak değerlendirilebileceğini belirtmiştir.
ESWT Hakkında Her Şey ve Sık Sorulan Sorular
Diğer tedaviler
Fiziksel nedene bağlı sertleşme kayıplarında sınırlı da olsa uygulanan farklı tedavilerde mevcuttur. Özellikle bir kaza geçiren ve travmatik olarak sertleşme kaybı yaşayan genç hastalarda damar cerrahisi düşünülebilir. Bu yöntemde sağlıklı bir atardamar penise yönlendirilir. İdrar yolundan ilaç verilmesi ise bir diğer yöntemdir. Hastaların kendisi tarafından ilişkiye girmeden 10-15 dakika önce uygulanabilir. Hastalar küçük plastik bir silindir yardımıyla bu ilacı kullanabilir.
Psikolojik nedenlere bağlı sertleşme sorununda tedavi
Kişinin fiziksel bir problemi yok ancak yaşadığı baskı, stres, depresyon vd. sorunlar kaynaklı sertleşemiyorsa psikolojik destek alması gerekir. Bu alanda eğitim almış ve tecrübe biriktirmiş psikiyatri uzmanlarıyla görüşülmesi oldukça önemlidir.
Fiziksel bir sorun olmadan psikolojik nedenli sertleşme kaybı ile nadir karşılaşırız. Ancak sertleşemeyen erkek hastalarda çeşitli nedenlerle (toplum baskısı, erkekliğini kaybettiği düşüncesi) psikolojik sorunlar görülebilir. Bu da sertleşme becerisine daha da hasar verir. Bu nedenle hastalarımızın neredeyse tamamına hem kliniğimizde biz destek vermeye çalışıyor hem de bir psikiyatrist veya psikolog ile görüşmesinin faydalı olacağını belirtiyoruz.
Sonuç
Sertleşme kaybı bir hastalıktır ve tedavi edilebilir. Bu hastalık tıbbi literatürde, erektil disfonksiyon olarak adlandırılır. Bu nedenle sertleşme kaybı yaşayan erkeklerin mutlaka bir üroloji uzmanıyla görüşmesi ve muayene esnasında çekinmeden sorunlarını hekimleriyle paylaşması gerekir. Her yıl binlerce erkeğin bu konudan dolayı sorun yaşadığı ve tedavi oldukları unutulmamalıdır.